Kesin olmayan sonuçlara göre, Antalya’dan AK Parti milletvekili seçilen Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Antalya’nın Kemer ilçesinde Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ile katıldığı Kemer Yöresel Tanıtım Vakfı toplantısında yaptığı konuşmada, seçimin birinci turu öncesinde Antalya’nın hemen hemen her bölgesine gittiklerini söyledi.
Seçim süresinin kısa olması ve Antalya’nın da büyük bir alana sahip olmasından dolayı istedikleri bazı toplantıları yapamadıklarını ifade eden Çavuşoğlu, gittikleri yerlerde sadece oy istemediklerini, vatandaşların ve temsilcilerinin dertlerini de dinlediklerini anlattı.
Çavuşoğlu, Dışişleri Bakanlığı ve Avrupa Birliği Bakanlığı görevlerini yürüttüğü yaklaşık son 9 yıllık süreçte, dış politikadaki gelişmelerin her ülkeyi nasıl etkilediğini yakından gördüğünü ve yaşadığını kaydetti.
“Çok şükür özellikle turizm sektöründe geldiğimiz nokta ortada”
Dış politika alanının, sadece diplomatların üstesinden gelemeyeceği kadar genişlediğini vurgulayan Çavuşoğlu şu ifadeleri kullandı:
Dış politikada, ekonomi diplomasisini birinci öncelik haline getirdik. Her sene düzenlediğimiz Büyükelçiler Konferansı’nda, iki günü ekonomiye, ekonomi diplomasisine ayırıyoruz. Sonuçta diplomasimizin, dış politikamızın da birinci amacı ülkemizin menfaatlerini savunurken, milletimizin de refahını güçlendirmek. Yani daha müreffeh bir ülke yapmak için dünyanın her yerindeki çıkarlarımızı kollamak ve fırsatları da değerlendirmekteyiz. Çok şükür özellikle turizm sektöründe geldiğimiz nokta ortada.
“Terörle ilgili söylemlerden biz son derece rahatsızız”
“Bu dönemde dış politika söylemlerinin turizm ile içerideki her sektörü ve iç politikayı etkilediğini gördük, yaşadık” dediğini hatırlatan Çavuşoğlu, şöyle devam etti:
Maalesef bu seçim zamanında Sayın Kılıçdaroğlu’nun son derece sorumsuz açıklamalarını görüyorum ki sizler daha iyi görüyorsunuz. Özellikle ‘Rusya’ya yönelik yaptırımlara dahil olacağız.’ demesi Rus piyasasını çok ürküttü. Mayıs ayında istediğimiz sayıda turistin gelmediğini, acenteler de söylüyor, tur şirketleri söylüyor, otel sahipleri de söylüyor. Bunu sadece otelleri değil, otellere ürün satan her yeri doğrudan etkilediğini görüyoruz. Buraya gelirken yolda iki tane turizmci arkadaşımız aradı. Onların da ne kadar rahatsız olduklarını gördük. Siyasetçiler olarak söylemlerimize çok dikkat etmemiz lazım. Yani popülizm, popülist söylemlerle ya da milletimizin yararına olmayacak açıklamalarla bir yere varamayız. Bizim ne yararımıza denge politikasını bozmak? Bize ne faydası var? Turizm bakımından faydası var mı? Yok. İşte gördük zararını. Söylemin bile zararını gördük. Tarım sektörüne bir faydası var mı? Yok. Şimdi biz Kemer’e de Korkuteli, Elmalı, Finike, Kumluca üzerinden doğal gaz getireceğiz. Biz doğal gazımızın yaklaşık yüzde 45’ini Rusya’dan alıyoruz. Bunun kesilmesinin bize bir faydası var mı? Yok. Biz oysa enerjide de dünyada bir merkez olduk. Akıllı politikalarımızla, Cumhurbaşkanı’mızın liderliğindeki, vizyoner projelerimizle dünyada saygın bir ülke olduk. Tahıl Anlaşması 2-3 gün önce uzatıldı. Bu, yine Sayın Cumhurbaşkanı’mızın sayesinde oldu. Bu denge politikamızı sürdürelim. Barış için çaba sarf edelim. İlkeli davranıyoruz. Rusya da saygı duyuyor. Ukrayna da saygı duyuyor. Her ikisinin de bize karşı herhangi bir sitemi de yok. Herhangi bir bize eleştirisi de yok. Durup dururken ‘Avrupa bize aferin desin’ diye bu politikaları değiştirmememiz lazım. Terör konusunda da aynı şekilde, terörün olduğu yerde turizm olmaz terörle ilgili söylemlerden de biz son derece rahatsızız.
“İstikrar olduğu zaman hepsi telafi edilir”
Bakan Çavuşoğlu, 21 yıldır AK Parti ve AK Parti’yi temsil eden kişilerin, milletvekilleri ve bakanların hiçbir zaman insanlar arasında ayrım yapmadığını belirterek, buna otel sahiplerinin de şahit olduğunu ifade etti.
Şu anda istikrara ihtiyaçları olduğunu vurgulayan Çavuşoğlu şöyle konuştu:
İstikrarın olmadığı yerde ekonomi de büyümez, turist de gelmez. Kılıçdaroğlu’nun açıklamasından bağımsız bir şekilde, Avrupa’nın da rezervasyonları haziran ayına kaydırmasının sebebi de ‘Bekle gör.’ İşte seçim var. Ne olacak? Bir görmemiz lazım. Yani sonrasında ne olacak? İstikrar olacak mı olmayacak mı? Bir sürü senaryolar da ortalıkta dolaştı. Bunların hepsinin bize olumsuz etkileri oluyor ama istikrar olduğu zaman bunların hepsi telafi edilir.
Çavuşoğlu, şu anda dünyada çok hızlı değişimlerin yaşandığını, bu değişimler içinde belirsizliklerin olduğunu, görüş mesafesinin kısaldığını aktararak, böyle bir ortamda Türkiye’nin daha da istikrarlı olması gerektiğini kaydetti.
“Amacımız Türkiye’yi daha güçlü yapmak ve daha istikrarlı bir ülke haline getirmek”
Dünyadaki çatışmaların, savaşların yüzde 60’ının Türkiye’nin etrafında olduğuna işaret eden Çavuşoğlu, şunları söyledi:
Etrafımızda krizlerin ve savaşın olduğu bir ortamda bugün bir istikrar adasıysak bu her şeyden önce siyasi istikrardan geçiyor. Son 21 yılda izlediğimiz politikalar sayesinde olmuştur. Bundan daha güçlü ve daha istikrarlı olmamız lazım. Bizim açıklamalarımıza, politikalarımıza, geleceğe yönelik projelerimize, hedeflerimize baktığınız zaman, hepsi Türkiye’yi daha güçlü yapmak ve daha istikrarlı bir ülke ve millet olmak için yapmak istediğimiz, atmak istediğimiz adım. Bundan sonra da böyle olacak.
