TÜİK Enflasyon Verileri ve Ekonomiye Yansımaları

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan enflasyon verilerine göre yıllık bazda enflasyon %37,86, aylık bazda ise %3 olarak gerçekleşti. Beklentilerin altında gerçekleşen bu oranlar, ekonomistler tarafından değerlendirildiğinde çok iyimser bulunmamıştır. Enflasyon oranındaki bu durum pek çok sektörü etkilemeye devam edecektir. Piyasalar ise enflasyon oranını dikkatle takip etmektedir.

Ekonomist Barış Soydan, açıklanan enflasyon verileri ile siyasi kararların ekonomiye etkisi arasındaki ilişkiye dair çarpıcı bir değerlendirme yaptı. Soydan’a göre, beklenen enflasyon oranlarının altında gerçekleşmesi piyasalarda kısmi bir olumlu etki yaratmış olsa da, gün içerisindeki siyasi gelişmeler bu olumlu etkiyi tersine çevirebilir.

Ekonomist Soydan’ın yaptığı bir açıklamada şu ifadeler yer aldı: “Enflasyonun beklentilerin biraz altında gelmesi ve yıllık bazda gerileme yaşanması aslında borsanın yükselmesini sağlayacaktı ancak TÜSİAD Başkanı ve Yüksek İstişare Kurulu Başkanı’na yönelik yeni iddianame haberleriyle birlikte borsa artıdan eksi yöne geçti.”

Türkiye ekonomisi son yıllarda derinleşen bir krizle karşı karşıyadır ve ekonomi yönetimi, uçuruma giden ekonomiyi frenlemek adına birçok önlem ve radikal politikalar almıştır. Ancak ekonomistlere göre, siyasi gelişmeler ekonomide belirleyici bir faktör olmaya devam etmektedir. Siyasi gerilimler, ekonomideki göstergelerin negatif yönde ilerlemesine neden olmaktadır.

Merkez Bankası’nın doları baskılamak ve Türk Lirası’nı desteklemek amacıyla aldığı düzenlemelerin, dolar rezervlerindeki erimenin önüne geçmeyi amaçladığı birçok ekonomist tarafından vurgulanmaktadır.

19 Mart Sonrası Merkez Rezervlerinde Yaşanan Kayıplar

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun diplomasının iptal edilerek tutuklanmasının yaşandığı 19 Mart’ın ardından Merkez rezervlerinde büyük kayıplar yaşanmıştır. Birçok ekonomik gösterge olumsuz yönde seyretmiş, sonraki haftalarda ise kısmi iyileşmeler görülmüş olsa da rezervlerdeki kayıplar telafi edilememiştir.

Ekonomi yönetimi aldığı sıkı önlemlerle bu duruma çözüm ararken, ekonomistler siyasi gelişmelerin ekonomi üzerindeki etkisine dikkat çekmektedir.

Merkez Bankası eski Başekonomisti Prof. Dr. Hakan Kara da, siyasi gelişmelerin ekonomiye etkisini değerlendirirken şu ifadeleri kullanmıştır: “Son 10 yılda yaşadıklarımızdan bir özlü söz çıkar deseniz ilk aklıma gelen şu olurdu: Parasal olmayan sorunlar parasal tedbirlerle çözülemez.”

Eski Hazine Müsteşarı ve Ekonomist Mahfi Eğilmez ise, TCMB’nin son düzenlemeleri ve rezervlere ilişkin yazdığı bir yazıda benzer bir görüşü dile getirerek, Türkiye’nin ekonomik dengelerini yeniden sağlamak için siyasi ve hukuki yapıda radikal değişikliklere ihtiyacı olduğunu ifade etmiştir.