İşçi canını ortaya koydu iktidar bir zam yapamadı

Kamu İşçilerinin Zam Talepleri Henüz Netlik Kazanmadı

Kamu sektöründe çalışan yaklaşık 600 bin işçiyi ilgilendiren Toplu İş Sözleşmeleri görüşmelerinde zam oranı halen belirsizliğini koruyor. Emeklerinin karşılığını bekleyen işçiler, zam talepleri konusunda bekleyişlerini sürdürüyor. Özellikle Eskişehir’in Seyitgazi ilçesinde yangın söndürme çalışmaları sırasında hayatını kaybeden orman işçisi Eyüp Dereli’nin “Bu ay zamlı maaş alabilecek miyiz?” şeklindeki acil sorusu, işçiler arasında endişe yaratmış durumda. Eyüp Dereli’nin de aralarında bulunduğu 10 işçi, yaşanan yangında hayatını kaybetti.

Türkiye Taşkömürü Kurumu’nda çalışan maden işçileri Zonguldak’ta bulunan Genel Maden İşçileri Sendikası binası önünde bordro yaktı. Bu eylem, zam görüşmelerinde yaşanan belirsizliği protesto etmek amacıyla gerçekleştirildi.

Zam Anlaşmazlığı ve Çözüm Arayışları

İktidarın zam teklifinde yaşanan karmaşa, sendika ve işçiler arasında kaos ortamına neden oldu. İlk altı ay için yüzde 24 zam teklifi, daha sonraki dönemler için ise enflasyon oranına endeksli zam önerisi, sendikalarla anlaşmazlığa sebep oldu. Bakan Vedat Işıkhan’ın imzasını taşıyan metne göre, önümüzdeki dönemlerde enflasyon oranlarına göre zam yapılacaktı. Ancak taraflar arasında nitelikli işçiler için belirlenen ek zam oranları konusunda da uzlaşma sağlanamadı.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ile Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, zam tekliflerini ileterek işçilere yeni dönemde beklentilerin karşılanacağını belirtti. Ancak sendikalar, zam oranları konusunda hükümetin tekliflerini yeterli bulmadı. Bu durum, görüşmelerin tıkanmasına ve Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu’nun masadan çekilmesine neden oldu.

Toplu İş Sözleşmeleri kapsamında yer alan 600 bin kamu işçisi, çerçeve protokolünün sonuçlanmasını ve zam oranlarının belirlenmesini beklerken sürecin belirsizliği devam ediyor.

Grev Tehlikesi ve Çözüm Arayışları

Anlaşmazlıkların büyümesi ve zam konusunda belirsizliklerin sürmesi, sendikaların grev kararlarını gündeme getirmesine neden oldu. Maden-İş, Demiryol-İş ve Yol-İş sendikaları, grev ilanları hazırlayarak işçilere duyuracaklar. Grev için yasal süreçler devam ederken, taraflar arasında uzlaşma sağlanamaması durumunda grevlerin başlama ihtimali artıyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın talimatıyla çözüm arayışlarına devam eden hükümet yetkilileri, sendikalarla görüşmeleri sürdürmeye çalışıyor. Ancak taraflar arasındaki uzlaşmazlık, grev tehlikesini güçlendiriyor. Türk-İş Başkanı Atalay’ın, sadece Cumhurbaşkanı ile görüşme talebinin olması, sürecin karmaşıklığını artırıyor.

Related Posts

İktisatçı Bayram Başaran’dan kritik uyarı: En Kötüsü Başlamadı! Hem Döviz Hem TL Krizi…

İktisatçı Bayram Başaran, Türkiye ekonomisine ilişkin “Bilinçli ve kontrollü bir fakirleştirme politikası uygulanıyor. En kötüsü daha başlamadı, sonbaharın sonundan itibaren hem döviz hem de TL krizini aynı anda yaşayacağız” ifadelerini kullandı.

Euro’nun patronu kararını verdi: Avrupa’da 8 ay sonra bir ilk

Avrupa Merkez Bankası (ECB), bir yıllık politika gevşetme politikasının ardından, Avrupa’nın ABD ile gelecekteki ticari ilişkilerinin netleşmesini beklemek için ara vererek, beklendiği gibi ana faiz oranını yüzde 2’de sabit bıraktı. Buna göre faiz indirimlerine 8 ay sonra ara vermiş oldu.

Euro Bölgesi’nde şirketlerin kredi talebi artıyor

Euro Bölgesi’nde, kurumsal kredilere yönelik talep, düşen faiz oranlarının ardından toparlandı.

Vodafone Business ile Hızlı Servis Markalarına Dijital Dönüşüm

Vodafone Business, PizzaLazza ve Saloon Burger’in dijitalleşme süreçlerine katkı sağladı.

Tekstil sektöründe alarm: 6 ayda 300 şirket konkordato ilan etti

İTHİB Başkanı Ahmet Öksüz, yılın ilk yarısında 300’e yakın tekstil ve hazır giyim firmasının konkordato ilan ettiğini belirterek, bu sürecin tedarik zincirinde domino etkisi yarattığını vurguladı. Öksüz, konkordatonun yalnızca banka ve kamu borçlarını kapsaması, piyasa borçlarının ise korunması gerektiğini söyledi.

Yerel kalkınma hamlesi çağrısı üzerine

Yatırım ortamında öngörülebilirlik ve esneklik sağlanması amacıyla başvuruların yıl boyunca sürekli olarak alınabildiği bir sistem tasarlanmalıdır. Bu sayede yatırımcılar, programın sabit takvimine bağlı kalmaksızın, kendi iş planlamaları doğrultusunda başvuru yapma imkânına kavuşur